İslamiyet öncesi ve İslami dönemdeki Türk Devletleri Kurultay ve Dvan'da alınan kararlar ile yönetilirdi. Bu durum monarşi ile yönetilen Türk Devletlerinde uygulamada demokratik bir yapının var olduğunu göstermektedir. 1789 Fransız ihtilalinin yaymış olduğu Milliyetçilik, Laiklik, Milli Egemenlik ve Demokrasi kavramları teokratik ve monarşik bir yapıya sahip Osmanlı İmparatorluğunun idari yapısını da etkilemiştir. 

            Meşrutiyetin ilanı ve yürürlüğe konulan Kanun'i-Esasi ile Osmanlı İmparatorluğu ''Saltanatlı ve Parlamentolu (Meclis-i Mebusan) bir Hukuk Devleti'' haline gelmiştir. 

            1908 II. Meşrutiyetin ilanıyla Padişahların yetkilerinin sembolik hale gelmesi, görünürde padişah tarafından yönetilen  ama aslında Batılıların kontrolünde olan Parlamentolu bir yönetim anlayışını doğurmuştur.

            Yanlış Politikaları nedeniyle Osmanlıyı Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı'na sokan ve yenilmemize sebep olan İttihat ve Terakkililer, faturanın kendilerine kesileceğini anladıkları için yurdu terk etmiş olmalarına rağmen bütün bu yenilgilerin sebebi olarak yine de VI. Mehmet ( Vahdettin) gösterilmiştir.

            I. Dünya Savaşı sonrası imzalanan Mondros Ateşkesi'ni (İşgal Antlaşması) ve Sevr Barış Antlaşma'sını (Teslim Antlaşması) kabul etmeyen milletimiz, milli bir ruh ile Mustafa Kemal Atatürk etrafında birleşerek yapmış olduğu İstiklal Savaşı'nı kazanmıştır.

           Öyle ki 1919-1923 yıları arası devam eden Kurtuluş Savaş'ında düşmanın yurttan atılması yani milli bağımsızlık ve egemenliğin bir kişi ve sülaleden alınarak millete verilmesi yani ulusal egemenlik birlikte gerçekleştirilmiştir. Görünürde Yunanlılar ve Ermenilerle ama gerçekte başta İngiltere ve Fransa olmak üzere İtilaf Devletleriyle yapılan ve kazanılan Kurtuluş Savaşı ile Anadolu'nun ebedi sahibi olan Türkiye Cumhuriyet'i Devleti, güçlü bir miras üzerinde kurularak tarihteki yerini almıştır.

            Mudanya Ateşkesi ile Mondros'u ve Lozan Barışıyla da Sevr'i yırtan Türkiye, 23 Nisan  1920'de TBMM'yi açarak ve 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'i ilan ederek tarihte kurulmuş Türk Devletleri arasında '' Egemenliği Millete veren ilk Türk Devleti'' olma unvanına da sahip olmuştur.

              

            Cumhuriyet bizden fikri hür, vicdanı hür ve irfanı hür nesiller ister......

            Cumhuriyet'in ilanının 98. Yılı kutlu olsun.

                                                                                                                                            Zekeriyya ÖZDEMİR

                                                                                                                                            İlçe Milli Eğitim Müdürü